Çocukların Davranış Nedenleri
Çocuğun davranış nedenleri: Bir yaşındaki çocuk, büyük bir tetkikçidir. Davranışları esaslı surette değişmiştir. Yemesi, tepkileri ve gerek kendine gerek çevresindekilere karşı duyguları, kısaca her şeyi değişmiş, tamamen başka olmuştur. Çok küçükken çocuğunuzu istediğiniz yere oturtabilirsiniz. Onun için kendi istediğiniz oyuncakları seçersiniz. Kendinizce en iyi olan yemekleri yedirirsiniz. O da sizden gelen her şeyi uslu uslu, hatta sevine sevine kabul eder. Oysa bir yaşına doğru çocuk gitgide anlaşılmaz bir hale gelmeye başlar. Sanki yeryüzüne bü tün hayatını bîr taş bebek gibi geçirmek için değil, kişisel fi kirleri ve istekleriyle bir insan olmak için geldiğini anlamaya başlamış gibidir.
Bu dönemde çocuğa, hiç hoşlanmadığı bir şeyi yapmayı teklif ettiniz mi, kişiliğini göstermek fırsatını hiç kaçırmaz. Artık tabiatı onu böyle davranmaya teşvik etmektedir. Hatta sevdiği şeyi bile isteseniz ya hareketlerle ya sözle «hayır» cevabı verir. Ruh bilimciler bu duruma «inkarcılık» derler. Anneler ise her dakika «hayır» cevabı işitmekten fena halde sinirlenirler. Fakat düşünün bir kere, bebek hayır demek ihtiyacını hiç duymasa ne olur? Düpedüz bir robot.haline gelir. Karşınızda «hayır» demek lüzumunu görmeyen biri olsa onu daima tam sizin istediğiniz gibi hareket ettirmek güdüsünden kendinizi kurtarabilir misiniz? Bu isteğinizin cazibesinden kurtulabileceğnizi hiç sanmıyorum. Sonunda, karşınızdaki çocuk da hiç bir alanda ilerleme yapamaz. Çocuk ilerde dış dünyayla temasa geçtiğinde, önce okula sonra da İşine gittiğinde, etrafının oyuncağı haline gelecek bir İnsan olarak yetişir, yani kısaca, işe yaramaz bir insan olur.
Çocukta bir araştırıcı ruhu vardır. Her yere burnunu sokar. Eşyaları eller, karıştırır, sandalyelerin masaların yerini değiştirmeye uğraşır, gazeteleri, dergileri tek tek inceler, her yere, her şeyin üstüne tırmanmak ister, küçük eşyaları büyüklerinin içine koyar, sonra büyükleri küçüklerin içine sokmaya çalışır. Eğer çocuğun ne kadar önemli bir dönemden geçmekte olduğunu bilmezseniz, her şeyi durmadan karıştırmak istemesi sizi çılgına döndürebilir. Oysa çocuk, küçük dünyasında bulunan her şeyin boyutlarını, şekillerini, hareketli veya hareketsiz olduğunu anlamalı, gelişmesinin bundan sonraki aşamasına geçmeden maharetini iyice denemelidir. Çocuğun bu dönemleri tıpkı okuldaki ilerlemesine benzer; kimsenin ilkokul bilgilerini almadan üniversiteye gidemeyeceği gibi. Çocuğun «karıştırıcı» olması akıllı ve uyanık olduğunu gösterir. Çocuk bir dakika bile uslu durmuyor mu? Unutmayın ki bu sinirlilik işareti değildir, bilme ve öğrenme açlığıdır.